Batıl inançlar, dünyanın her yerinde olduğu gibi Afrika’da da derin köklere sahip. Özellikle bazı geleneksel şifa ritüellerinde insan vücudu parçalarının kullanıldığına dair inançlar yaygın. Bu tür ritüellerde vücut parçalarının ve kanın; zenginlik, başarı, doğurganlık, korunma ve uzun ömür gibi şeyleri sağladığı düşünülüyor. Ancak bu inançlar, özellikle çocukları ve savunmasız bireyleri hedef alan ciddi suçlara yol açabiliyor.
ALBİNO ÇOCUKLAR HEDEFTE
Albinizm, Afrika’nın birçok bölgesinde batıl inançların merkezinde yer alıyor. Albinolu bireylerin vücut parçalarının “güçlü ve korumaya karşı etkili” olduğuna inanılıyor. Bu nedenle, albinolu çocuklar sıklıkla ritüel cinayetlerin hedefi hâline geliyor. Örneğin, Tanzanya’da albinolu çocuklar özellikle kaçırılıyor ve öldürülüyor. Mozambik’te her beş kişiden biri, Güney Afrika’da ise her dört kişiden biri, insan vücudu parçalarının büyüsel ritüellerde kullanılmasının daha etkili olduğuna inanıyor.
ÇOCUKLAR OKULA GİDERKEN KAÇIRILIYOR
Gana ve Kenya’da son yıllarda bildirilen ritüel cinayetlerin büyük kısmı çocukları hedef alıyor. Gana’da 2012–2021 arasında en az 160 ritüel cinayet gerçekleşti, bunların yaklaşık %59’u çocuktu. Kenya’da da benzer bir tablo var: aynı dönemde bildirilen 102 cinayetin %65’e yakını çocuklara yönelikti.
Çocuklar çoğunlukla okula giderken, su almaya giderken ya da sokakta oynarken kaçırılıyor. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan, düşük gelirli ailelerin çocukları bu tehlikeyle daha sık karşı karşıya kalıyor.
RİTÜELLERİN NEDENLERİ
Bu ritüel cinayetlerin temelinde çoğunlukla maddi çıkarlar yatıyor. Bazı kişiler, belirli vücut parçaları karşılığında para kazanma umuduyla bu suçlara karışıyor. Diğer nedenler arasında iş hayatında başarı, doğurganlık, uzun yaşam ve kötü ruhlardan korunma gibi beklentiler yer alıyor. Kenya’da ise bazı faillerin, gizli tarikatlara üye oldukları ve cinayetleri bu grupların talimatıyla işledikleri belirtiliyor.
YETERSİZ CEZA
Ritüel cinayetlerin önlenememesinin en büyük nedenlerinden biri de cezasızlık. Kenya’da faillerin %90’ı yakalanamıyor. Gana’da ise tutuklanan 68 kişiden sadece dördü mahkum edildi. Olay yerleri yeterince korunmuyor, adli tıp incelemeleri yapılmadan cesetler kaldırılıyor. Polis ve adli görevlilerin eksik müdahaleleri, faillerin cezasız kalmasına yol açıyor.
Bu sorunun çözümü kolay değil çünkü Juju gibi geleneksel inançlar toplumun büyük bir kısmını etkiliyor. Ancak yine de alınabilecek bazı etkili önlemler var:
- Geleneksel şifacıların ve gizli tarikatların faaliyetleri sıkı şekilde denetlenmeli
- Halk arasında eğitim ve farkındalık çalışmaları artırılmalı
- Çocukların güvenliği için ailelerin bilinçlendirilmesi sağlanmalı
- Ceza adaleti sistemi güçlendirilmeli, suçların cezasız kalması önlenmeli
Ritüel cinayetler, özellikle albinolu çocuklar için büyük bir tehdit oluşturuyor. Sorunun yalnızca batıl inançlarla sınırlı olmadığı açık. Ekonomik zorluklar, cehalet ve zayıf adalet sistemi de bu korkunç suçların yayılmasına neden oluyor. Bu konuda daha güçlü bir toplumsal farkındalık ve kararlı bir devlet müdahalesi şart. Çocukların hayatını korumak için hem kültürel hem de yasal düzeyde acil önlemler alınmalı.