Sudan’ın başkenti Hartum, haftalardır süren şiddetli şehir çatışmalarının ardından, yıkım ve sessizlikle kaplanmış durumda. Sudan ordusu, ülkenin orta kesiminde altı ay süren bir saldırının doruk noktası olarak, şehri paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri’nden (HDK) geri almasının üzerinden sadece birkaç gün geçti. Bir zamanlar Sudan hükümetinin ticari ve yönetim merkezi olan Hartum, şimdi yanan bir enkazdan ibaret. BBC muhabiri Barbara Plett Usher, şehri ziyaret ederek çatışmanın ardında bıraktığı yıkımı belgeledi.
İKİ YILLIK SAVAŞIN ARDINDAN
Başkentin geri alınması, ordu ile HDK arasındaki gücün paylaşılmasına dair savaşta önemli bir dönüm noktası oldu. Bu şiddetli çatışmaların en az 150 bin kişinin hayatına mal olduğu tahmin ediliyor.
Ramazan Bayramı kutlamaları sokaklarda devam ederken, insanlar savaşın sonuna geldiklerini düşünse de, şiddetin gelecekte hangi yönde ilerleyeceği henüz belli değil.
HDK’NIN ÜSSÜ HALİNE GELEN CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI
Savaşın başında HDK tarafından ele geçirilen cumhurbaşkanlığı sarayı, paramiliter gücün önemli bir üs konumundaydı.

Saraya girdiğimizde, etrafın moloz ve kırık camlarla kaplı olduğunu gördük. Bir zamanlar resmi toplantılarda kullanılan minderli sandalyeler tozla kaplanmış, duvarlardaki tabloların birkaçı halen asılı duruyor, ancak avizeler eski ve yıpranış.
Saraya ait neredeyse her şey yağmalanmış, duvarlardan elektrik kabloları bile sökülmüş. HDK’ye ait insansız hava araçlarının düzenlediği saldırı sonucu bina ağır hasar almış.

Bir asker, kırmızı halın üzerinde yürürken, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda olmaktan gerçekten çok heyecan duymuştum. Burası bizim onurumuzun simgesi.” dedi.
ZAFERİN BEDELİ VE YIKIM
Ordunun kazandığı zafer büyük bir bedelle elde edildi. Hartum’un merkezinde yüksek binalar, bakanlıklar, bankalar kül yığınlarına dönmüş durumda.
Uluslararası havalimanı ise adeta bir enkaz alanına dönüşmüş. Pist, kullanılamaz hale gelirken, terminaller ve pasaport kontrol noktaları yanmış, check-in kontuarları külle kaplanmış.

Sokaklarda ilerlerken patlamamış mühimmatların arasından geçmek zorunda kaldık. Bir kavşakta insan vücut parçalarının bir yığın haline geldiğini, birkaç metre ileride ise harap bir arabanın önünde bir cesedin yattığını gördük.
HAYATTA KALMA MÜCADELESİ
Başkentin bambaşka bir yüzü de var. Kurban Bayramı nedeniyle insanlar güzel giysilerini giyerek kutlamalar yapıyor.

Orduya karşı savaşan HDK vahşetle suçlanıyor ve son günlerde binlerce kişinin kaçtığı bildiriliyor. Ancak şehirde kalanlar, HDK’nın zulmünden kurtulmanın sevincini yaşıyor.
El-Jeraif Batı mahallesindeki ortak mutfakta da benzer bir atmosfer var. Bir gönüllü olan Osman el-Beşir, “Yeniden doğmuş gibi hissediyorum.” diyor.
Duaa Tarık, 2019’da Ömer el-Beşir’in devrilmesine yardımcı olan demokrasi yanlısı aktivistlerden biri.
“İlk kez Bayram’ı kutluyoruz. Kendimi hafiflemiş hissediyorum. Hatta hava bile farklı kokuyor.” diye ekliyor.
Ancak o ve pek çok kişi gelecekte neler olacağı konusunda endişeli. “Beşir’in düşmesinin ardından kazandığımız haklar ne olacak?” diye soruyor.
SUDAN’IN GELECEĞİ BELİRSİZ
Kimse Sudan’ın geleceğinin ne olacağını bilmiyor. 16 yaşındaki Hawaa Abdulshafiea, insani krizle boğuşan Darfur’daki halkın akıbetine dikkat çekerek, “Allah onlara yardım etsin.” dedi. Başkent yıkıldı, ancak insanlardaki umut hala yaşıyor.